3. sınıfta matematikten ilk defa 3 alıp, eve nasıl söyliycem diye otobüsün önüne kendimi atıp atmama kararını vermek zorunda olmam gerektiğini hissettiğimden beri içimdeki sıkıntı devam ediyor. o zaman 9 yaşındaydım sanırım. ailemin benden bişeyler beklediğini o zaman hissettim. hayatımda bir çok değişiklik oldu ama onların istediği evlat yine olamadım (
korkmayın kötü çocuk hikayesi anlatmıcam , kötü değilim zaten ben). sıkıntı yani ne olursa olsun "evdekiler ne der ?" düşüncesi tam bir sıkıntı benim için. erkek çocuk olmak kötü bir durum ya aile senden sürekli bir beklenti içinde..büyüdükten sonra üniversitede okulu bitir.."bitiremessen evdekiler ne der ?" okulu bitir askerliği yap ve iş bul. "bulamassan evdekiler ne der ?" .. iş bul evlen.. "evlenemessen evdekiler ne der ?"evlenince sorumluluk duygumuz kendi ailemize kayıcak ve her zaman denen o olay olucak "ailen olsun çocuğun olsun o zaman seni görücem ben" durumu.
o yüzden artık içimdeki bu sıkıntının geçmesini bekliyorum.
yazıma özlü sözle başlamak istiyorum.
Hayat berbat bir şeydir.
Arthur Schopenhauer
annem anlatıyor bebekken çok neşeliymişim. sadece gülerdin diyor. oturma odasında kenarlarına yastık koyar eline bir araba verirdim. ben mutfaktayken içerden kahkaha sesi gelirdi, orda uyur, uyanınca yine gülerdin diyor. hatta 2 yaşına kadar saçım çıkmamış, yürümemiş, konuşmamış ve kendi kendime tuvaletimi yapmamışım bunun üzerine halamlar bu çocuk gerizekalı hiç bir şey yapmıyor sadece gülüyor doktora götürelim demiş ama annem kabul etmemiş ama bunun konumuzla alakası yok. neyse bebekliğim aileme keyif vermiş sadece. cocuklugumda derslerim çok iyiydi. ortaokuldan 4,72 ile mezun oldum. lisede hiç zayıfım yoktu hatta teşekkür bile aldım bir defa. 2 senelik üniversite okudum ve şuan açıköğretim 3. sınıftan devam ediyorum. ortalama bir öğrenim hayatı yani. şuana kadar aileme hiç karşı gelmedim ne dedilerse yaptım. ne anneme ne babama bir kere bile bağırmadım hep sessiz sakin saygılı bir evlat oldum. lise ve üniversitede yazları bir yerlere çalıştım, çalıştığımı da gelip eve verdim.. kısacası hiç bir yüz kızartıcı olayım yok efendi bir cocuk olarak 21 yaşına kadar geldim. ama geçen yazdan bütün aile üstüme geliyor. annem babam halalarım herkes benle uğraşıyor. düzgün bir üniversite okumamam, doğru dürüst bir işte çalışmamam, bir mesleğimin olmaması, gece erken yatmamam, yemek seçmem, sürekli iş değiştirmem, morelimin niye bozuk olduğu, akşamları dışarı çıkmam ve bu tür sıradan şeyler sürekli başıma kakılıyor. sanırım ebeveynler çocuklarının mükemmel olmasını istiyorlar. bende herkes gibi sıradan bir insanım niye herkes benden bir beklenti içinde. sessiz, kendi halinde, tembel sıradan bir insanım işte. niye yapamadıklarım ya da yapmayacağım şeyler benden bir beklenti olarak karşıma çıkıyor. niye kendi halimde olamıyorum hiç kimseye bir zararım yokken. ben kötü biri değilim ve kötü şeyler yapmıyorum neden kendi halime bırakılmıyorum. bu sıkıntı hep böyle mi devam edecek peki ? hayat hakkatten berbat bir şey yahu. şu dünyada mutlu insan var mıdır merak ediyorum açıkcası.
kötüler revaçta şu sıra iyi kalarak bi yere varamıyacagını görmen lazım korkmayın kötü çocuk hikayesi anlatmıcam , kötü değilim zaten ben de ama senin kadar iyi de degilim neticede bende mutsuzum evet ama en azından mutsuzlugumuda kendim yaratıyorum mutlulugumuda ve seni hala uyarıyorum genclik elden gidiyoooooooooooo!!!!!
YanıtlaSil