boğazda bir yalı için

Bu aralar aklımız fikrimiz para kazanmak, zengin olmakta nedense. muhabbetlerimizde para ekseni etrafında dönüyor. kendi kendimize saçma iddaalara gidiyoruz. mesela geçenlerde boğazdan geçerken,

ben : boğazdan yalı vericez deseler boğazın bir kıyısından diğer kıyısına yüzer misin ?

yiğit : yüzerim tabiki

ben : ama şubatta ? - 20 derece.

yiğit : düşünmem atlarım

ben : 1 saatte geçeceksin karşıya ama..

yiğit : ciğerlerim patlayana kadar yüzerim ağzımdan burnumdan kan gelse vazgeçmem.

yine başka bir gün yemek yiyoruz. acı bir turşu yedim ve gözümden yaş geldi. güldük. devamı,

ben : bundan 10 kavanoz yiyeceksin karşılığında boğazdan yalı vericez de..

yiğit : yerim tepesindeki sapına kadar yerim hemde

ben : ama katıksız. ekmek, su yok.

yiğit : yerim.

ben : yarım saatte yiyeceksin ama..

yiğit : midem delinse de, ağzımdan kan gelse de yerim ne olacak 1-2 sene mide ağrısı, göt sancısı çekerim geçer sonra.

bu muhabbetlerin hepsinde yiğit'e hak veriyorum ve bende aynısını yapardım diyorum. kısacası biz boğazdan yalı istiyoruz..

1 yorum:

  1. "kan gelsede" çok acıklı oluyor lan, sofrada ağzından kan gelerek biber yiyen adam çok acayip bi sinema sahnesi olur oskarı moskarı alırdı şerefsizim.

    YanıtlaSil