genç hikayesi


Aslında edebiyat dersini seviyordum. Genelde edebiyat kitabından bir okuma parçası seçilir , sınıftan bir kişi o parçayı okur , sonrasında da sınıfça yorumlarlardı. Ama bugün ders farklı işlenecekti. Hoca 2 gün öncesinden söylemişti "kompozisyon yazacağız arkadaşlar".

Devamında hoca ,

- Buradan alacağınız not sözlü notunuz olacak arkadaşlar o yüzden ciddiye alalım.

Ayşegül Su "sınıfın en çalışkan kızı" atladı hemen (bence torpili var annesi ve babası öğretmen çünkü, aşağıda öğretmenler odasında neler döndüğünü biz öğrenciler bilemeyiz sonuçta)

- Hocam kompozisyon nasıl yazacağız ?

ah ah işte türk eğitim sistemi lise 1'e giden bir öğrenci kompozisyonun nasıl yazılacağını bilmiyor.

- Kolaydır aslında çocuklar. Giriş , gelişme ve sonuç. İyi bir kompozisyon bu 3 temel ögeyi bulundurmalıdır. Giriş de konu hakkında biraz bilgi , gelişme de örnekler ve sonuç da olayı sona bağlama.. Her neyse konuyu veriyorum , ağaç yaşken eğilir.. kolay gelsin..

Evet şimdi kağıdımla başbaşaydım . Tam olarak düşündüklerimi yazdıktan sonra bir başlık bulmaya karar verdim öncelikle . Tabi ben bu kararı verirken arkadaşlarım 2. paragrafa geçmişlerdi bile . İşte ben böle bir lise öğrencisiyim. hep geri kalan , geriden takip eden... Bu arada arka sıradaki Kemal'de sürekli kalemle sırtımı dürtüp " ne yazıcaz lan bişeyler sölesene hacı" diyordu. Bende kağıdı gösterip daha bir şey yazmadığımı ima ediyordum . Etrafa baktığım da arkadaşlarım kağıdı doldurmak için büyük ve geniş harflerle yazıyorlardı yazılarını. Kurnazlık değil ama sinsiceydi . Ama iyi bir sözlü notu için buna değerdi.. Bende büyük geniş geniş harfleri kullanarak yazıcaktım yazımı.. ve başladım

Şimdi direk yazıyı buraya koyamayacağım. Hocayla benim aramda yazıklarım.. ama özet geçersem basit bir giriş ; atasözünün ne anlatmak istediği yani. Sonrasında da gelişme bölümünde güzel bir örnek ; işte çocukken dayak yiyen çocuk büyüyünce suçlu olur , küçükken klasik müzik dinleyen çocuk büyüyünce iyi biri olur , zengin olur , elit olur gibisinden bir şeyler . Büyük finalde de "kısacası bu söz" diye başlayan bir cümle ile bitirdim kompozisyonumu.

Öyle hocanın gözünü boyamak için fazla fazla örnek vermedim. Neymiş efendim "2 sayfa yazabilir miyiz hocaaaaammm" .. nefret ediyorum lan bu tip öğrencilerden ben. anaları her gün okulda zaten. okul aile birliği, zırt birliği , zurt birliği. Yok gezi düzenliyoruz , yok çocukları aynı dershaneye yazdıralım. Amına koyayım ben belki sizin oğullarınızla kızlarınızla takılmak istemiyorum. Annemi arıyorlar falan arkadaş olmaya çalışıyorlar onunla. Lise bitsin bunlarla takılmam , konuşmam zaten..

ananı sikiyim başlık yazmayı unuttum ...


notların açıklandığı gün


45 mi ? nasıl 45 ya.. giriş gelişme sonuç işte..?! Ayşegül Su 90. neymiş duygularını tamamen anlatmışmış .. bende anlattım , erotik hikaye yazdım sanki anasını satayım. torpil işte aşağıda torpil var . anasıyla beraber okumuştur bu karı işte kağıtları .

şuan hocaya o kadar büyük bir nefretim var ki . ne o buğday teni , ne 25 yaşında çıtır oluşu , ne okuldan sonra gym e gitmesinin de katkısıyla oluşan o hatları , ne de siyah kahküllü küt saçları ilgimi çekiyordu..

Yelloz garip bir tebessümle sınıfa doğru konuşmaya başladı :

- Düşük not alan arkadaşlarımız üzülmesinler . Bugün bir kurtarma sınavı yapacağım onlar için.
Konuyu söylüyorum. "hiçbir şey göründüğü gibi değildir" . ilk sınavdaki notundan memnun olan arkadaşlar evlerine gidebilirler. zaten son dersteyiz .

Sınıfta ben dahil 19 kişi kaldı . 50 kişilik bir sınıfının yarısından daha başarısızdım anlamına geliyor bu. Gerçi Ayşegül Su'da sınıftaydı. 90'ı beğenmemiş illa 100 alacak.

Bu sefer yazdıklarımı direk koyuyorum. Not derdim olmadan yazacağım çünkü çok sinirliyim..

" Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.. Evet değildir hocam . Siz ilk geldiğiniz de 'tamam demiştim. işte o aradığım modern hoca tipi. yeri geldiğinde öğrencisiyle yemeğe çıkar , yeri geldiğinde kantinden aldığı çayla okul bahçesinde muhabbet eden sempatik bayan hoca' ama yanılmışım hocam . Daha üniden mezun olalı 2 sene olmuş ama siz hemen düzene ayak uydurmuşsunuz ben bunu görüyorum. Öğretmenler odasında kendinize özgü bir 'mason teşkilatı' ne biliyim bir 'lordlar kamarası kurmuşsunuz...evet hocam hiçbir şey göründüğü gibi değil.

Örnek vermek gerekirse (aynen sizin istediğiniz gibi örnekle başlıyorum 2. paragrafa) Ayşegül Su . Nilgün hocanın kızı . Şuan tam karşınızdaki masada oturuyor ve evet 2. sayfasına geçti.. Kesin saçma sapan şeyler yazıyor . Sırf sayfa doldurmak için her cümlenin öğelerini açıklamasıyla beraber işaretliyor bile olabilir . Ama problem değil ki . Sizin Nilgün hoca ile aranız çok iyi zaten ? Evet şimdi taşlar yerine iyice oturmaya başladı değil mi ? Daha fazla yoruma gerek yok akıllı bir insansınız anlarsınız.

Kompozisyonumun sonuna gelirken beni hayal kırıklığına uğrattığınızı tekrar söylemek istiyorum. Şu okulda kurmuş olduğunuz 3'lü kadın ittifakı yüzünden SEN-AYŞEGÜL SU - NİLGÜN 3'lüsünden bahsediyorum. Beni belki de bir kadın düşmanı yaptı biliyor musunuz hocam ? Benden nasıl bir insan yarattığınızın farkında mısınız ? Değilsiniz tabi . Her neyse yazımı toparlıyorum. sizden nefret ediyorum."

Kağıdı aldım masaya bıraktım. Hoca gülümsüyordu.. Artık onun o gülümseyen yüzüne aldanacak halim yoktu. Bu sisteme uyamazdım . Tenefüs aralarında hocaların arkasından tutup sonra yüzlerine gülemezdim .

- İsmini ve başlık yazmayı unutmuşsun ..

hay aksi .

-pardon hocam..

Kağıdı aldım . Başlık : Kulisler.. İsim : Orhan Pamuk.. korkmayın bu bir başarı hikayesi değil isim benzerliği sadece..

Neyse kağıdı yeniden verdim ve kapıdan çıkarken arkamdan hocanın tiz sesi yeniden geldi..

-Orhancığım.. Neden geçen sınav da 45 almanın nedeni başlık ve isimini yazmamış olmandı.

hmm . sanırım bitmiştim şuan. kağıt hocadaydı . diğer sınavda benim yazı şeklimden kim olduğumu anlamıştı . demek ki sandığım kadar da bana ilgisiz değildi.. ama kağıt ondaydı artık. kağıt ve geleceğimiz..

1 hafta sonra

Numaradan okula gitmedim 1 hafta boyunca. Sonrasın da eve bir mektup geldi . Disiplin misiplin olayları olmuş verdiğim sınav kağıdı yüzünden . Yani hoca tam düşündüğüm gibi çıktı . Vizyonsuz , insanların onun hakkında düşündüklerini kabullenemeyen , faşist pislik !!! Şimdi bu mektupdan pederin haberi olmadan kurtulmam lazım. Gerçi okuldaki veletler yüzünden bu olay annemin kulağına gidecek ve ordanda pedere.. Ailemden , okulumdan , arkadaşlarımdan nefret ediyorum amına koyim !


3 yorum:

  1. ahahaha süper benzer hadiseyi ben taaa ilkokul 4te yaşamıştım be. isim de bir diğer "beyaz türk kızı" ismi olan "Pelin" idi. Kaltak!
    http://tirtblog.blogspot.com/2010/08/linc-kulturu-ve-ben.html

    YanıtlaSil
  2. kompozisyondan 96 almıştım lan bi kere sakatlıkla ilgili yazdıydım ama aynı hoca sonra 84te bıraktıydı beni 5 gelmemişti karneme edebiyaat.
    hatta aynı hoca bu torpil muhabbetiyle bi eleman vardı anası-babası öğretmendi bi de annesi ölmüştü iyice duygusal yaklaşıyodu hocalar adama sözlüden 100 vere vere takdir aldırttılar hem de diyolardı onun annesi arkadışımızdı yapmamız lazım diye hiçbişey göründüğü gibi değil hakkaten.

    YanıtlaSil