bir küçük macera - 2


macerelar yeni başlıyordu evet..

tamerin daha yeni kalktığını gören annesi karnının aç olacağını düşündüğü oğlu için ufak bir ekmek arası hazırladı. o sırada balkondan aşağıdaki arkadaşlarının top oynadığını gören tamer kot şortu ve üstünde "cinyuz" yazan tşörtünü giydi. tam evden çıkarken annesinin ona verdiği ekmek arasını aldı. merdivenlerden koşarak inmeye başladı.2 . kat merdiven arasında otomatiğin sönmesiyle kısa bir gerginlik yaşadıysa da "otomatik lambası"na ulaştı ve ışığı yakıp güvenli bir şekilde sokak kapısına ulaştı. otomatiğe bastı "cıztt" kapıyı açmasıyla

ŞARIIAKJAKKPAATTTTTTT

sesiyle futbol topunun yüzünde patlaması bir oldu. elindeki ekmek arası daha 1 ısırık almışken yere düşmüştü. suratı kıpkırmızıydı. ağlamamak için kendisini zor tutuyordu. canının acımasından çok ekmek arasına üzülmüştü. hem şimdi ağlamassa arkadaşları canının acımadığını düşünerek onunla dalga geçicekti, ama ağlarsa da annesi aşağıya inecekti ve bu yaramazlık yüzünden 1 gün sokağa çıkarmayacaktı onu. gerçekten çok inanılmaz bir sabah yaşıyordu tamer. 1 sn daha düşündü ve ağlamamaya karar verdi. en sevdiği arkadaşı tansel ekmek arasının üstündeki tozları üfledi ve tamer'e geri verirken "bişey olmadı olm tozdan bişey olmaz ben hep yiyom" dedi. bu az da olsa tamer'i rahatlattı. "ölmem herhalde" diye düşünerek yemeye devam etti. suratına top geldiği için kendisini "sakatlanan futbolcu" olarak ilan edip ekmek arasını bitirene kadar kendine tedavi uyguladı..

saatler ilerlemiş öğlene doğru geliyordu. mahalledeki çocukların sayısı 7'i bulmuştu. bu tek kale maç demekti. aralarındaki en büyük çocuk olan erhan topun havasını beğenmediğinden tamer ve tansel'i top şişirtmeye yolladı . arkalarından da bağırarak "koşun olm saat 1 de tusubasa başlıcak" dedi. tamer "tusubasa'da acaba ne olucak? bisikletçi bizden para alcak mı? pembe sakız mı alsam?" gibi saf düşüncelerle kankası tanselle bisikletçiye doğru yola koyulurken başına geleceklerden habersizdi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder