Terapi
önce bi masa kurucan
sonra kemençeci çağırıcan bi de atma türkücü
sonra her şey kendiliğinden gelişiyo zaten
"gaybana 16lııı, bakayım carcörüneee" diye
bol bol mermi yakıcan
bu masalarda hep bi eleman olur boş şarjör ona verilir o sıradan doldurur cephedeymiş gibi
sonra ooooooyyy ooyyy diye dağa tepeye doğru bağırıcan hırsını alıcan
insanın içi sıkılınca böyle karşında da dağlar tepeler kocaman bi yer olunca isyan kendiliğinden geliyo zaten
sonra eski sevdalarumdan alamadım bidaneee diye devam edicen
bana lazım olan tek şey şu an bu sudokudan tiksindim ziiraa
bi de nerde olursa olsun içimize işlemiş misal çiçek pasajında bu mevzuyu canlandırmaya çalışan dostlarım var. geçen sene memleketten elemanlarla buluştuk bikaç tanesi istanbulda okuyo ama görüşmüyoruz pek sevmem onları. diğer 2si de ankarada okuyo uzaktan akrabayız zaten hep. neyse istanbula geldiler öyle toplanalım hesabı. gayet nezih başladık ama yanyana gelince kafalar gidiyo işte. çiçek pasajına gittik ben de pek içmiyorum. keyfim yok zaten. neyse bi süre sonra bizimkiler sıkıldı çiçek pasajının sikko istanbul muhabbetlerinden. o ara yanımıza bi tane tambur çalan adam geldi. tınn tınnnn bişeyler icra ediyo ama siklemiyoruz hee dayı hee deyip 3-5 attılar sonra anladı herhalde adam keşan vardı birinin boynunda memleket nere dedi sonra karadeniz şeysi oldu o da çaykaralıymış. ama adam sanki yıllardır bizi bekliyomuş. hani biri gelse de şu muhabbetten sıyrılsam der gibi. çiçek pasajı kültüründen dem vurdu hemen. "bunlar anlamaz gıygıy çalıyoruz mecburen bizimkisi de ekmek parası" derken asiyeden girdi sonra bizimkiler hızlı bişeyler çal a bi dedi sonra demin tınn tınn fikrimiin ince gülü filan çalan adam tamburla ismail türüt parçaları çalmaya başladı. bi yandan da kalktı horon ediyo patpat. adam "eskiden sevdaluklar da yürektendi yürekteen" diyo sonra biz" şimdiki sevdaluklar da hep döneyii direkten" diyoruz. derken baya herkes bize bakmaya başladı. sonra biri bağırmaya başladı yann dağlar yaaann diğeri cevap verdi ooooy oyyy sonra ben de koyverdim.
sonra gökan vardı hem gülüyo hem de tavanı inceliyo "burası cammış lan şimdi olucaktı özcan abinin 14lü.. haburanın çatısını dökücektim da aşşaaa ehahahzhe" diye gülmeye başladı. ama şaka yapmıyo yani cidden silah birinde olsa orayı dökerler aşağı. sonra herkes kalktı bizim uşaklar bi ellerinde rakı diğerinde su bardağı öyle gidiyolar. garson çocuklar şaşkın şaşkın bakıyo. ben almadım garsonlar şefe söyledi ben de abi kusura bakma yaa dedim adamlar da gülüyo olsun dedi. sonra bana da zorla aldırdılar öyle taksime çıktık istiklalin o kalabalığı var ya böyle musanın kızıldenizi gibi yarması gibi açılıyo böyle gidiyoruz elde 2 bardak. sonra fenere küfürler başladı sonra biz bağırınca etraftan bağıranlar oldu derken işte tesadüf az ilerde kemençeci gördük. adama çöktük haliyle ama adam az çaldı sonra bizden ürktü. tel kırıldı dedi bıraktı. sonra biraz oturduk bunlar gene küfrediyo fenere sonra istanbula küfretmeye başladılar. sonra polis geldi susturamıyorum biri sürekli bağırıyo. polis geldi yanına "kafamı şişirdin bi sus be kardeşim" dedi gitti bizimki polis bile elleşmeyince iyice gazı aldı daha çok bağırıyo sonra çiş krizi geldi herkes işiycem işiycem diyo ekibi toplayıp istiklalin girişindeki tuvalete gittik bi çıktık baktım gökanla şafak 2 tane kız duruyo orda onla konuşuyolar. kızlar da gayet normal birilerine benziyo. yanda gene polis var sonra bi baktım kızlar gülüyo ediyo derken baya oturup konuşuyolar derken gittim baktım harbiden sohbet ediyolar onlar da karadenizliymiş. sonra kızlar gitti kavga çıktı. feysbuktan eklerdin eklemezdin yok bana yazıyodu sen niye salça oluyosun derken en son taksiyle eve döndük amınakodumun uşakları gelmeyin la bi daha istanbula dedim.
eteket
anı,
karadeniz eğlenceleri
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder