Year Zero - OFFF Barcelona

''Mischa Rozema ve İngiliz grafik tasarımcı Si Scott’ın yazdığı ve yönetmenliğini Mischa’nın yaptığı nefis bir açılış jeneriği. Bu seneki OFFF Festivali‘nde yer alan sanatçıların isimlerinin senaryo içine yerleştirildiği film, Prag’da çekilmiş. ''

Yukarıda genel olarak kullanılan inceleme ya da tanıtım yazı dilinin bi örneğini görmüş bulunduk.
Genel olmayan jenerik:
Jeneriğin teması korku. Her sanatçıdan korkutmak adına bi performans sergilemeleri beklenmiş. Kısa süreye ve kısa zamana sığdırılması gereken. Sanatçılar elbetteki yaparken düşünmüşlerdir. İlham falan beklemişlerdir. Biz düşünür müyüz ? Gerek Kerem, gerek Yiğit ve bazı bazı da Efkan reis ile olan konuşmalarımızda aklımıza fikirler geliyor ama bu görüntü kalitesini yakalayamayacağımız için genellikle yalan oluyor. Ha şimdi benim bunu buradan paylaşmamın sebeplerinden birisi ne oldu? Biliyorsunuz bir dizi vardı. Naciyeyi kim sevmez'' adında. Şahsen naciyeyi de diziyi de sevmedim ben ama orada bi abimiz oynadı. Adı Onur Şentürk. Festivale davet edilen 70 sanatçıdan tek Türk olanı da aynı abimiz. 4. dakikada falan adı ve konsepti gözüküyor. Şahsidüşüncem bi olaya gireceksek bence en başından gidelim bu abiye bi yazılalım. Tüm irtibatları falan kuralım diyorum ben. Kendi yönetmenliğini yaptığı bir sürü güzel video mevcut vimeo sayfæsinde..

Year Zero'' ise bana göre güzel olmuş, hoş olmuş, etmiş. Zira yönetmen de götünü sıkmış en çarpıcı görüntülere ulaşmak adına. Olması gerektiğinden daha uzun sürdüğünü, bir sürü sanatçı egosunu yenmesi gerektiğini ve bilimum farklı zorlukları anlatmış etmiş. Şahane kareler elde etmiş, semboller gösterilmiş edilmiş. Gerek ''gelecek şu an belirse ne olurdu?'' sorusu, gerek ekranlar ve kablolar ile sosyalağlara bağlantılı yaşamımıza göndermeler falan iyi işte. Güzel yapılmış ben beğendim. Sizde beğenin yarrak kafalılık yapmayın işte. En azından yoğun zamanlarda izlenecek sağlam bi altı dakikalık '' görsel show '' diyebilirim. Bağlarbaşında bi çay bahçesinden üç saat boyunca izlenen elektrik lambalı köprüden daha iyi. Tabi o farklı o farklı da, ülke olarak genel zevksizliğimizin, kendi aramızda '' kafanıza sokim '' cümleli eleştirilerimiz dışında kanıksanmış bi fikir olarak beynimize yer edindiği de bilinen bi gerçek.

Şimdi Yiğit ya da Kerem içlerinden '' amk burası böyle bi blog değil, aptal aptal paylaşımlar yapma '' diyebilirler ama Kerem kişisinden istediğimi yapabileceğimin garantisini aldıktan sonra atımı koşturacak yayla oldu artık bura bana. Ayrıca gün geçtikçe daha sağlam paylaşımlar yapacağım. Örnek olarak Sercan Şengül'ün facebookuma attığı bi mesaj sayesinde tanıştığım şu klibi gösterebilirim.


Aynı linki en sevdiğim rapçilerden Tim Holland'ın kişisel sayfasına : Abi bak bu da bizim yöresel kültürümüz'' diyerek yollamış bulunmaktayım. Öperim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder