Uykusuzluk




1.giriş
neden bulunduğum yerdeki herkes yatana kadar uyuyamıyorum? ezelden beri oluyo bu. bir yanım: evrimle alakalı bi durum herhalde diyo diğer yanım: götünü sağlama almadan uyuyamıyosun herhalde diyo ben de mnskiym diyorum. sonra en geç benim uyanmam lazımmış gibi uyuyorum. sonra ne uyuyosun akşama kadar diyolar. e sen mal gibi uyurken ben neler yapıyorum neler ondan haberin yok tabi. bi de gece yürümeyi severim. yani güzel oluyo sokaklar bomboş oluyo evlere bakıyosun geniş caddeler bomboş uzaktan bi köpek havlaması geliyo bi tedirginlik filan iyi geliyo bana. bazen edirnede yapıyorum temiz bi muhit orası. gerçi o saatte tek başına yürüyen birine pek bişey demiyolar o yüzden aman evimde oturayım ebemi zikerler diye de korkmanın alemi yok lan bence. böyle kişisel gelişim örneği gibi olmasın ama bikaç teknesi fırtınada batmış balıkçı abinin kahvede su içerken boğularak öldüğünü duyduğum zaman nedensiz bi özgüven gelmişti bana. neyse. başıma kötü bişey gelmesinden pek korkmam ama başıma utanç verici bişey gelmesinden çok korkarım. ayrıca, hayır, başıma utanç verici bişey gelmesi kötü bişey demek değil.
2.hobilerim: film izlemek
avatarı izlemedim. yahşi batıyı da izlemedim. kutsal damacana 2 yi hiç izlemedim. ama hepsini izliycem. ben bunları artislik olsun diye izlemedim evet. hepsini 37 ekranımdan 5 liraya izliycem. bu ara hep film muhabbetleri yapılıyo da onlara istinaden söyledim. "istanaden" kelimesini cümle içinde kullanabilen bi insanım, boş yere bu filmleri izlemedim ben diyerek prim yapmama gerek yok benim. bugün de muratla ejder kapanına gittik ne umdum ne buldum arkadaş. ben öyle kara film hesabı bişey beklerken meğersem seri katil filmiymiş. beyzanın kadınlarını düşününce gayet başarılıydı ama şaşırdım bi de filmdeki araba şeysi güzeldi fragmandaki o aksiyonun olduğu tek yer orası zaten. ama uğur yücelin bu şivesi olmamış. bi de emniyet mensubu olmak için adanalı olmak şart mı lan? neden o şiveyle konuşuyolar hep? uğur yücel neden asayişle bu kadar ilgili diziler filmler çekiyo? adanalı dizisi hala yarrak gibi mi?
seri katil olmak için küçükken inşaata götürülmek şart değildir. bundan nefret ediyorum ben bi dönem bu adamlarla baya uğraştım çok güzel de ekmeğini yedim ve inanın bu seri katillerin sinemacılar tarafından ekmeğinin yendiği kısmı çok boktan. sırf vicdanımıza oynuyolar. bu abiler aslında normal ama yaptıkları çok anormal. o yüzden cinayetlerin arka planına öyle bi travma döşemek çok boktan bişey. illaki mantığımıza uydurmak istiyoruz. ama mantık filan yok usta o adamın caniliği saf kötü olmasından gelir zaten eylemlerinin altında bişey olmadığından korkunç değil mi. aniden karnını deşip içine bakmak kadar güzel bişey var mı yeaa. zaten o yüzden 7 çok güzeldir. o yüzden hannibal doğuyor a kadar hannibal serisi çok süperdi. olmadı uğur yücel bu sefer olmadı. ayrıyeten kenan imirzalıoğluna oskar verseler de rahatlasak.
3.bilinmeyen-bilinenler
Okan bayülgenin bugünkü haline uyuz oluyorum. insanların yüzüne telefonu kapatırken, ezihee ezihee diye gülerek taşak geçerken daha çok iyiydi. onu sevmeyen insanların eleştirdiği şeyleri daha az yaptığından ve sürekli toplumu bilinçlendirmeye çalışmasından tiksiniyorum. sözlüğe geri dönen otisabiye de aynısı oldu. aslında kendisini hiç oturup takip etmedim ama çok iyi tanıyoruz. mesela bunu hegelci olumsuzun-olumsuzlanması terimiyle açıklayalım. geçen haftaki yemekteyiz programı berlindeydi ilk programın en sevimli tipi mussiydi bi dönem ülkemizde topçu zenci eleman. en itici tipiyse ali kemal beydi hani her sike yorum yapan. ama cuma günkü programda tam tersi oldu. mussi saçmaladı, ali kemal bey "aslında iyi biri" oldu. bu ikisi aslında aynı insanlar değişmediler ya da gerçekte öyle değillerdi ya da oynamıyolardı zaten öyleydiler. her ikisi de. yani insan zaten kendi içinde bölümlüdür.okan bayülgene sempati duymak o kadar çok "aslında iyi biri" diye gizli mesaj verdiki bi süre sonra kendisi de "aslında iyi biriyim" diye öyle birisi oldu. hatta öyle davranıyo. kendini nötrledi adam. yani ne çok seviliyo ne de nefret ediliyo artık sıradan birisi oluyo o zaman da hiç ilginç olmuyo her şeyi açıklamaya çalışıyo. herhalde bu karışıklık gitsin diye 3 gece program yapıyo: deli hali, kendi hali, bilinçlendirici hali.
4. aslında sahip olamadıklarımız
Bu çağın bi başka boktan yönü de bu zaten. dostoyevskinin anasının nikahını bile öğrenebiliyosun, 1 gün içinde herhangi bi grubun diskografisini indirilebiliyosun hatta bi güzel dinleyebiliyosun, bi gün içinde en sevdiğin bi yönetmen bulup bütün filmlerini indirebiliyosun. sabaha karşı feysbukta fanı oluyosun. ... benim eleştirdiğim kısım hızlı veya tüketilebilir olması değil. bunu gerçekten zevk alarak yapıyoruz. bence asıl ıstırap veren kısmı da zaten bu. yani naparsak yapalım asla sahip olamıyomuşuz gibi hissediyoruz, bize özel bi yanı kalmamaya başlıyo, haklarında çok fazla şey biliyoruz artık hiçbi gizli yönü kalmıyo. zaten o yüzden hemen sıkılıp başka bişey arıyoruz. sırf tüketim manyaklığı değil bence bu yani ne olursa olsun tüketelim gibi bişey değil daha çok arzuyla alakalı gibi gibi. asıl tüketim çılgınlığı diye mıymıy ötttükleri şey, bu denyoluğu örtmek için uydurulmuş bişey.
5.elektronik müzik öyle bişey değil
Geleceeeen müziği elektronik diyoruz evet ama ortada büyük bi yanlışlık yok mu lan.elektronikten kasıt elektronikleşme değil mi? yani gitar çalmak yerine gitar sesini bire bir taklit eden programı kullanmak değil mi kastedilen. ama nedense ilk aklımıza gelen bu değilde gıyyvıcıııııı vııyyy diuuuuzzzzzvvv gibi abuk subuk efektler.

1 yorum: