eskisinden çok istemek ama daha az istemek

20'li yaşların ortalarına gelen adamlar olarak aslında hemen hemen her soyut istek önemini yitirdi. yitirmedi de gerçeklikten çıktı. insan daha elle tutulur şeyler istiyor. ama çok istemiyor. olmasa da olur gibi oldu çoğu şey. fiziksel ve mental açıdan tabi ki genciz ama o gençlik ateşi denilen kavram sönmek üzere. olgunluk tam olarak bu olabilir. tutku alelade değil sadece yeri geldiğinde o da fazlasıyla baş gösteriyor. yapılamayanlar belki biraz fazla arabesk olacak ama hayal kırıklıkları daha fazla istemeye ve bir o kadar daha az istemeye yol açıyor. daha farklı bir şekilde yüz buluyor bu istekler. fırsatları akılcı şekilde kullanmak üzere beklemekten bahsediyorum. istek denilen şeyin hiç bir zaman bitmeyen bir döngü olduğunu kavrayabiliyor insan ciddi anlamda. isteklerini şekillendirip, yeri geldiğinde çıkartıcak üzere hazırlıyorsun tam olarak. onca istek içinde hepsinin asla gerçekleşmeyeceği bilincinde olduğundan isteklerin hangisinin gerçekten faydalı olabilceğini çok rahat tespit edip, ardında kalana hayıflanmıyorsun. son olarak - kompozisyon yazarkende sonuç bölümüne son olarakla başladığımdan eğitim hayatım güzel gitmemiş olabilir - istemek gerçekten hayata tutunduran önemli şeylerden biri. çekinmeyelim, isteyelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder